11 Şubat 2013 Pazartesi

Karia Yolu'ndan önce Karia Efsaneleri..


“Başka yerlerde ölünüp nur içinde yatacağına burada nur içinde yaşanır”…  Halikarnas Balıkçısı.
Mitoloji sever misiniz? Ben bayılırım… Hem gerçekçi olmayacak kadar düşsel hem de gerçek olmasını isteyeceğim kadar fantastik… Mitolojiyi çok severim ama zor gelirdi hep mitoloji kitapları okumak. Küçükken hem de oldukça küçükken kütüphaneden Homeros’un İlyada ve Odise’sını alıp üstüne okumaya dayanamayıp bunalıma girmedim mi? O gün bugündür mitoloji kitaplarına az buçuk ön yargı duyarım.  Ama çok da merak ederim… hep merak etmişimdir, arkeologlar o kadar az paraya (Türkiye koşullarından bahsediyorum), zor koşullarda inançlarını, emeklerini ortaya koyarak bir tarihi eseri bulduklarında hissettikleri heyecan, iş tahmini ne boyutta olabilir diye… Sanırım ben çok mutlu olabilirdim bu mesleği icra etsem. Tabii o zaman İlyada’yı orijinal orijinal okumam gerekirdi ki bu beni meslekten soğutabilirdi… Peki, ne oldu da şimdi size bir mitoloji kitabından bahsediyorum... Geçen sene topladığım Likya Yolu kitaplarını önüne geçen kitaplar ve gitmeden önce okuyayım düşüncesi ile savsakladıktan sonra bu sene ne oldu da bu kitabı bir çırpıda okuyup bitirebildim.




Her şey hayran olduğum Ege sınırlarında yaşamış bir Karia uygarlığını keşfetmem, Karia yolunu yürümeye heveslenmem ve de araştırmaya başlamamla başladı. Birden bu kitabı gördüm, nasılmış okusam mı alsam mı derken Karia planlarıma benimle birlikte heyecanlanan Anıl’ a da söylemiş bulundum ki o da bana kitabı hediye etti. Canım Anılım sen olmasan ben kesin gezme planları için tasarruf politikamı devam ettirecek ve evde yıllardır beni oku beni oku diye kütüphanemi süsleyen dokunulmamış kitaplarımdan bir tanesini gözüme kestirip okumaya başlayacaktım. Şimdi ise çok mutluyum neden derseniz, nedense bir yanımı oraya ait hissettiğim Ege’nin efsanelerini okuyorum…

Halikarnasos’un Dünyanın 7 harikasından biri olarak mozole kelimesini dünya literatürüne nasıl kattığını, Aydın’ın (Miletos) eskiden deniz kıyısında bol bereketli toprakları ile önemli bir şehir olduğunu, Datça adasını süsleyen gemicilere yol değiştirtecek seviyede güzelliği ile göz kamaştıran  Afrodit heykelinin bir daha bulunamadığını, Bafa gölünün (Latmos) ay tanrıçası ile yakışıklı çobanın sonsuz aşkına ev sahipliği yaptığını, Didim’deki Apollon tapınağının hikayesini, Yılan balıklarının efsanelerini, Sedir adasının kaybolan sedir ağaçlarını, tek bedende iki cinsiyet Hemafrodit’i, yoksulların-kadınların ve cadıların tanrısı çok bilinmeyen ama çok yönlü tanrıça  Hekate’yi ,Güllük’te nasıl balığın müziğe tercih edildiğini, Bodrum da meyhanelerde içilen şarapla farklı milletlerin nasıl barış içinde yaşamayı öğrendiğini, muhteşem güzellikteki Gökova, Orhaniye, Datça ve bir çok Ege bölgesinin efsanelerini okuyorum...Tanrılar çok akıllı olmalı ki Ege gibi muhteşem topraklara hükmediyor…
Tekrar aşık oluyorum Ege’ye…
Kitaba gelince, gerçekten yazarımız Canan Küçükeren’e çok teşekkür ediyorum. Beni sıkmadan o günlere getirdi götürdü. Kitapta her efsaneden önce bölge ve efsanenin karakterleri ile ilgili bilgi de veriliyor. Efsanelere Güngör Kabakçıoğlu’nun benim çok hoşuma giden karikatürleri eşlik ediyor. Karikatürler hem çok eğlenceli duruyor hem de size soluk aldırıyor kendilerine baktırırken. Daha derin düşüncelere götürüyor. Tek hoşuma gitmeyen efsaneler uzuyor, ikinci sayfaya geçiyorsa, ikinci sayfanın yanına bir önceki sayfadaki karikatürün bir kısmı büyütülerek konmuş ki resimlerin sanki çözünürlüğü bozulmuş, çok hoş gözükmemiş. Yine de bazı arkadaşlarımızın çocuk kitabı mı okuyorsunuz gibi gayet ön yargılı söylemlerine rağmen ben karikatürlerden çok memnun kaldım. Efsanenin geçtiği bölge ile verilen bilgiler de çok dikkat çekici, gayet aydınlatıcı… Karia kalıntılarının da birçok kısmının ana vatanından koparılarak dünyanın birçok yerinde esir olduğunu sürekli okumak ise çok can yakıcı.

Karia yolu şu an proje aşamasında… illa ki yürünecek biraz daha keşfedildiğinde… Zaten her sene Gümüşlük'te Tavşan adasına çıkıp Lelegleri anmıyor muyuz?  İlk hedef Bafa gölünün etrafında yürüyerek efsanevi aşkın kalıntılarını bulmak… Efsane ancak bu gezi gerçekleşince sizlerle paylaşılabilir ama çok sabırsızlanıyorum diyorsanız bu kitabı okuyabilirsiniz… Edebi bir yazım veya anlatım beklemeyin, sadece efsanelerin büyülü dünyasını hissedin. Bu arada yazarımızın da dediği gibi birçok efsanenin kaynağı o yörenin insanı…

“Burası Engin göklerin memleketidir”… Halikarnas Balıkçısı




2 yorum:

  1. Merhaba, Karia Yolu'nu yürümeyi planlayanlara yardımcı olabilecek ön bilgiler vermek, yürüyüşe başlamadan önce planlama yapmalarına yardımcı olmak, yürüyüş esnasında parkur zorluğu ve su durumu gibi konularında rehber kitabın yanında ek bilgiler sunmak adına http://kariayolu.blogspot.com.tr/ blogunu kurduk.

    Kendi tecrübelerimizin yanında Karia Yolu hakkında bilgi paylaşımında bulunan kişilerin yazılarını da (yazar ismi ve ilk yayınlandığı siteyi belirtilmek kaydıyla) yayınlıyoruz. Karia yolu hakkında geniş ve yararlı bir kaynak oluşturabilmek adına izniniz olması durumunda sizin yazınızı da http://kariayolu.blogspot.com.tr/ sitesinde yayınlamak isteriz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette yayımlayabilirsiniz, Sizlere katkıda bulunmak beni çok sevindirir.

      Sil