8 Nisan 2012 Pazar

Bazen de pembe düşünmek gerek..







Hollanda yolculuğumun son haftaları çok zevkli geçti çünkü sakin denilebilecek hayat birden şenlendi. Temmuz ayının son haftalarına doğru Tilburg’da içinde “Pink Monday” ya da “Happy Gay Day” adı altında dünyaca ünlü eşcinseller gününü de barındıran bir festival oluyor. Bu gay gününün bir paraleli de Ağustos ayının başında Amsterdam’da oluyor, ona da yolunuz düşerse mutlaka uğrayın zaten sizin bir şey yapmanıza gerek yok, şehirin her yeri festival alanı oluyor.

Gelelim Tilburg’a, Bir hafta boyunca şehir merkezinin önemli kısmı trafiğe kapatılıp, festival alanı kuruldu. Bu alanda metrelerce, görünce bile benim midemin bulandığı bir sürü lunapark aleti konuldu. Bunun haricinde oyun, hediye alanları, yemek alanları, açıkhava diskolar her yeri doldurdu. İnsanlar, çocuklar bu aletlere korkusuzca gün boyu bindiler, bağırdılar, çağırdılar, mutlu oldular. Ben de onlara baktım mutlu oldum.
Ama en neşeli gün pembe Pazartesi (Rose Montaag) idi. Bu günde binlerce gay, televizyon kameraları, fotoğrafçılar, başka şehirlerden, ülkelerden insanlar şehire geldi. Tren istasyonundan sürekli inanılmaz bir kalabalık şehire aktı. Her yerde çalan müzikler eşliğinde sokaklarda danseden bir sürü pembe kıyafetli insan vardı. Pembe giymeniz için gay de olmak gerekmiyor. Özellikle de akşama doğru meshur djler geliyor ve güzel bir clup havası yaşatabiliyorlar disko alanlarında. Gün içinde tek başıma da gitsem bol bol eğlendiğim ve çoğunlukla yürümekte zorlandığım güzel, pespembe bir gün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder