Baharda Bodrum hangi renktir? Civit mavisi mi,
kireç beyazı mı?Bodrum her mevsim çivit mavisi ve kireç beyazıdır. Yalnız
baharda bodrum mavisine ve beyazına öyle şenkler eşlik eder ki,, ruhunuz
rengarenk bir karnavala girmiş gibi hisseder kendini.
Yıllar önce Mart ayının ortasında gelincikler
karşılamıştı beni.. Bu sene mayıs ayının başında gittiğimde gelincikler terk
etmiş midir artık Bodrumu diye, tereddütle giderken, gördüğüm manzara beni çok
çok daha fazla memmun etti. 2012 kışı nispeten eski yıllara göre daha geç
bittiği için, gelincikler mayıs ayının başında bile göğüslerini uzata uzata
hayata meydan okurken, dağ tepe sarı solmazlarla, bahçeler fışkıran
sardunyalarla dolmuştu. Sarı solmazları dağdan tepeden bedavaya toplayıp, bütün
bir yıl adından da anlaşılacağı gibi solmayan bu çiçekleri gururla Ankara’ya
getirip, evimin en güzel köşesine koyarken annem de kendine özel bir demet
yaptı. Bu sarısolmazlar pazarda
satılırken suyunu kaynatınca binbir derde deva olduğundan da
bahsediliyor. Dağ tepe tırmanmaya erinmeyen bünyeler ise, sarı solmazları
bedavaya toplayabiliyor.
Ya o sardunyalar,, kırmızısı, pembesi doğaya
meydan okurcasına, bodrumun taş duvarlarından kendilerini aşağıya salıp
muhteşem görüntüyü oluşturmuyor mu?
Bir de papatyalar.. Sarı solmazların sarısını
kıskanırcasına kendini ispatlamaya çalışan sapsarı papatyalar... yere göğe
Bodrum baharda bizsiz olmaz diye gözkırpan sarı sarı papatyalar..
Bodrum baharda güzeldir.. Yalıkavağı,
Gümüşlüğü, Turgut Reisi daha sıcaklara teslim olmamıştır.. gündüzleri cesaret
edip hafif esen rüzgarın altında denize giren özgür ve cesur ruhlara akşamları
corapları, polarları hatırlatır. Öyle kolay değildir baharı Bodrum’un tüm günü
tek kıyafetle geçirten yazı gibi.. Temkinli olmak gerekir...
Bir de Bodrum’da Sualtı arkeoloji müzesi
vardır http://www.bodrum-museum.com/indextur.htm. Bodrum kalesinin müze olarak kullanıldığı bu
mekana ,müze kartı olanlar hem giriverir.
Her ne kadar su üstünde olsa da, deniz altından çıkarılmış batıklarıyla,
amforlarıyla su altının gizemli dünyasını bize sunar.
Bir sürü kulesi vardır kalenin,, her biri ayrı
bir muhteşem manzaraya bakan.. kocaman avlusu, zindanı meraklıları kendine
çeken... Neredeyse hiç tahribat görmemiş
kale surlarının daracık yollarında yürürken kendinizi upuzun elbiselerle
bir prenses gibi hissedersiniz. Bu büyü karşınıza durmadan muhteşem
güzellikleri ile tavuskuşlarının çıkması ile bozulur. Çünkü onlar çok
alımlıdır.. 3-4 adet erkek yemyeşil
tüylü tavuşkuşu, bir kaç tane de yeşiller kadar alımlı olmayan beyaz dişiler
vardır. Görevlilere sorulur,, bu
tavuskuşlarını kim getirdi diye.. Hemen cevap alınır.. “Tavuskuşları Bodrum
kalesi için çok önemlidir. Çok eskiden krallara özel günlerde kutsal yemek
olarak sunulurmuş, yukarıda bir kulede vardı tavuskuşlarının simgeleri
görmediniz mi?” “Görmedim ama nasıl kaçırdım, hem hangi kule..” Bir sene
sonraki müze kartlı geçiş biraz erken saatlere çekilip, kuleler daha dikkatli
incelenecek.
Bodrumun yazını ve sonbaharını çok sever
yazar... bir de morundan turuncuya her rengi içeren gün batımlarıyla rengarenk baharına aşık oldu.. Şimdi aklı orada kalmasın da ne
yapsın??

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder