Annemin bir defteri vardı. Arkadaşları ile
yaptığı toplantılarda birbirlerine hünerlerini sergilerken topladığı tariflerle
dolu. Makbule hanımın kurabiyesi, Muazzez teyzenin tarçınlı keki gibi ne olduğunu
asla hatırlamadığı onlarca tarif...
O zamanlar çok gülerdim anneme toplayıcı içgüdüsünden dolayı. Hoş kendisi
yıllardır yaptığı yaratıcı yemekler, evde kalmış malzemelerle yapılmış
doğaçlama muhteşem pastalar tatlılar ile gönlümüzü bol bol aldı ama bu
tariflerden ne kadar yararlandı onu işte bilmiyorum.Yıllar geçti bir baktım
benim defterimin de sayfalarında (zaten hepi topu 5-10 tane tarif var) isimli
tarifler yer almaya başlamış; Şüküfe teyzemin kurabiyesi, teyzemin çiz keki (cheese
cake)gibi...Ama ben daha şanslıyım anneme göre. En azından fotoğraflayabildiğim
için bu neydi, nasıldı diye saatlerce düşünmeme gerek yok.
İşte benim defterimde yer alan isimli kurabiyelerden biri bugünün mevzusu...Bu kurabiyeyi daha önce de denemiş ancak fırında azıcık daha fazla tutup da diş sağlığı için zararlı bir ürün ortaya çıkarmıştım. Evde tüketilemeyen kurabiyeleri (çoğunlukla denediğim herşeyi) iş arkadaşlarımın üzerinde test ettiğim için sert mert demedim işe de getirdim. Tadı çok güzel olan kurabiyelerime kafa kıran mı diş kıran mı demediler. Yüzsüz arkadaşlarım canım kurabiyemle o kadar dalga geçip bir de haftaya ne getiriyorsun demezler mi? Hıhh size bir şey yok!! Desem de küççücük mideli T’nin yemediği herşey geleneksel olarak iş arkadaşlarına tattırıldı. Üzerinden 5-6 ay geçip benim de kalbimim kırıklığı azalınca kurabiyeyi tekrar denedim. Hatta kendimi aşıp, marketten üzüm bile aldım desem nasıl heveslendiğimi anlarsınız.
İşte çok lezzetli ama azıcık sert olan
konfleksli kurabiye için;
Yarım paket (125 gr) oda sıcaklığında beklemiş
tereyağı (isteyen margarin kullansın),
1 kahve fincanı ayçiçek yağı
1 Su bardağı şeker,
Bol ceviz ve kuru üzüm
1 Yumurta sarısı( bu pastalarda hep sarı
kardeşle beyazkardeşi birbirinden ayırmak hangi caninin aklına geldi hep düşünmüşümdür.)
1 yemek kaşığı yoğurt
2 yemek kaşığı tahin
1 kabartma tozu
Ve ve veee aldığı kadar un
Hepsini karıştırıp ellerimden vıcık vıcık
hissi geçene kadar yoğurdum.
Sonra da bir kaba yumurta beyazı bir kaba da
konfleks koymam beklenirken ikisini aynı kaba koydum. Sonra evde kalan son
yumurtayı kullandığımı fark edip, saç bakımı yağı sürülmüş bağlı saçlarıma
bakıp yumurta almak için dışarıya çıkamayacağımı kanaat getirince, yumurtalar
ile konfleksleri ayırmaya çalıştım. Bir kaç kurban versem de az çok başardım.
Ceviz büyüklüğünde yuvarladığım kurabiyeleri bir yumurtaya bir konflekse
batırıp aralıklı fırına dizip 185 derecede 30 dakika pişirdim..
Tadı mükemmel oldu, bu sefer sertliği de iyi
oldu. Bir de kurabiyeler aralarında koyduğum mesafeyi hiçe sayıp akraba
olmasalardı,, Annemin dediğine göre zırt pırt bakmamak gerekiyormuş fırın
kapağı açılarak, o yüzden kurabiyeler kendilerini salıp akraba olmaya karar
veriyorlarmış... neyse bir müddet bekletip, biraz keserek biraz da ellerimle
müdahale ederek bu akrabalık ilişkilerine mideden önce son verdim.
Hala kurabiyenin tarifinde bir sabote olduğunu
düşünüyorum Şüküfe Teyzem kaynaklı... bundan sonra sadece annemin ........ ya
da Oktay Ustamın ...... olacak defterimde.
hahahahaaa :) Nilgüncüm eminim çok güzel olmuştur kurabiyelerin ama tarif defterini oktay usta ve annenle sınırlaman beni ziyadesiyle üzdü, o defterde İsmihan'ın tost ekmeği, Özge'nin armutlu keki ne biliyim Şefika'nın kısır'ı olmıycak mı şimdi?? ahh ahh çok mutsuzum :)
YanıtlaSilAy canım evet evet bu ekip de yavaş yavaş güvenimi kazanmaya başladı... yakında defterimde İsmoşun artizyen ekmeği, Anılın bol bol ama hafif bayıltan sarımsaklı çerkez tavuğu, Özge'nin şanını duyup da tadamadığımız Armutlu tartı, Sefika'nın enerji veren kısırı da yer alacak:)) tam gaz devam
YanıtlaSilBenim tariflere girme derim ben Nilgünüm :)
YanıtlaSil